14 Mayıs 2012 Pazartesi

Hürrem'in ayak izlerinde.... / In the footsteps of Hurrem

Tekrar Merhaba, sezon başladı, herkes gibi benim işlerimde yoğunlaştı. Sonuç olarak yetişemiyorum.

Hello again, the season has started, i'm busy as many other beekeepers. As a result i can't finish my work.
5 MAYIS 2012 / 5th MAY 2012
Yolumun üzerinde, her zaman görmezden geldiğim bir anıt mezar var. Taşlık Köyü'nde. Neden bilmiyorum bu sefer durup bakmak geldi içimden.

There is a memorial on my way, which i usually ignore. It is in Taşlık Village. I don't know why but i wanted to stop and look this time.
Here Lies Martrys: From Taşlık Village Mıstanoğlu Hüseyin, Tosbak Hasan, Yarışlı İsmail; From Karacabey Çakır Ali, Aliş'in İbrahim, Çoban İbrahim and Dayı Mustafa (R.I.P.)
****************************************
Her zaman Taşlık'a geldiğimde Mehmet'in arılığa uğruyorum. Bu sefer hemen yakındaki bir başka arılık olan Mahmut Kurnaz'ın arılığına uğradım.

Everytime i come to Taşlık, i visit Mehmet's apiary. But this time i visited Mahmut Kurnaz's apiary, a neighbouring apiary.
Beraber sohbet ederek geri döndük. / We chatted and walked back.
Bayırdan aşağıya bakıldığında görünen manzara.

The scenery down the hill.

12 Mayıs Perşembe / 12th May Thursday
Stoklama kovanındaki arılarımızı ana çiftleşme kutularımıza koyduk.
We filled our mating nucs with small frames and bee from our stock hive.
Nakile hazırlar... They are ready for transport.
**************************************************
Hürrem'in ayak izlerinde  /  In the footsteps of Hurrem
Biliyorum Hürrem denince aklınıza hemen meşhur TV dizisi geliyor yada biraz tarihe meraklıysanız Osmanlı Hanedanı'ndaki kuvvetli Hürrem Sultan. Bu sefer yanıldınız. Benim bahsedeceğim Hürrem yukarıda saydıklarım değil. Benim bahsedeceğim Hürrem, arı ırkı olan (ekotip) Hürrem.
Şimdi sayfayı ziyaret eden yabancı konuklarımız için biraz tarihi bilgi...
***************************************************
I'm aware that when i say Hurrem, you all think of the famous TV series or if you are interested in history little bit, you think of The Famous Hurrem Sultan.
The Portrait of Hurrem Sultan (1500 Ukraine - 1558 Istanbul) (Her birth name was "Alexandra Lisowska"). Hurrem Sultan was so beautiful that she was the source of inspiration for various artists. For example the famous composer Joseph Haydn composed 63rd Symphony for Her Majesty Hurrem Sultan or German artist Anton Hickel draw paintings of Hurrem.
 Hurrem was performed by Meryem Uzerli, a Turkish actress, in a primetime historical sopa opera TV series.
****************************************************

Well, my Hurrem is not the one i mentioned above. My Hurrem is the honey bee ecotype, named after the famous member of  Ottoman Dynasty, Hurrem Sultan.
Majesteleri Hürrem / Her Majesty Hurrem
İşte bizim Hürrem. Gen kaynağı Orhangazi'nin Gürle Köyü. Özellikleri; oğul verme eğilimi düşük, kışlama yeteneği yüksek ve uysal.

Here is our Hurrem. Gene resource: Gurle Village, Orhangazi. Features; low swarming tendency, high wintering ability and calm.

Şunu belirtelim ki Hürrem misyonunu tamamladı ve ebediyete intikal etti. Kızları, annelerinin özelliklerini taşımaya devam ediyor.

I must mention that Hurrem has completed her mission and passed away. Her daughters are continueing to carry her features.

Hürrem'i keşfedip tanıtan Mehmet Gençünal Ağabeyimiz. Kendisi ile 11 Mayıs Cuma günü buluşup Gürle Köyüne gitmek üzere yola çıktık. Yolda ekmek almak için Engürücük'de durduk, Engürücük'ün ekmeği meşhurmuş.

Mehmet Gençünal is the beekeeper who discovered Hurrem. I met with him on 11th May and we left Bursa to go to Gurle Village. We stopped at Engürücük to buy some bread. Engürücük is famous for its bread.
 
 Mehmet Gençünal
Yaklaşık 40 dakikalık bir seyahatin sonunda köye vardık. Eski bir Türk köyü. Tarihi 11.yüzyıla kadar gidiyor.

After a 40 minutes drive we arrived to the village. An old Turkish village. It's history goes back to 11th century.
Türk köy evlerinin klasik örnekleri
Samples of classic Turkish Village houses
Mehmet Gençünal Ağabey'in evinin önünde epey eski bir çeşme var... en az 150 - 200 yıllık.

There is a very old fountain in front of  Mehmet Gençünal's house... at least 150 - 200 years old.
Ve işte buda kendisinin evi....
And this is his house ....
O üstünü değiştirdikten sonra hemen evin yanındaki arılığa geçtik.
After he changed his clothes we passed to the apiary right next to the house.
Manzara şahane, arılığın hemen arkasında Katırlı Dağ adında bir dağ var. Zaman zaman sis azalsa da çoğunlukla sisli. Dağ ıhlamur ve kestane ormanı ile kaplı.

The scenery is wonderful, the apiary leans on a mountain named Katırlı Dağ, which means the mountain with mules. Though the fog decreases from time to time, it is generally foggy. And the mountain is covered with linde and chestnut trees.

Arılıktan görüntüler / Pictures from the apiary
 
 Arılar için suluk / Water source for the bees
Kontrollere başlıyoruz. Görüldüğü gibi Hürrem son derece sakin.Bugünlerde internet ortamında birilerinin bir karniyol sevdasıdır gidiyor. İnsanlara öve öve bitirilemiyor. Yerli gen kaynaklarımız göz ardı ediliyor. Oysa yerli ekotiplerden daha güzeli var mı? Sanmıyorum. Tüm bu satırları bugüne kadar pekçok arı ırkını denemiş birisi olarak yazıyorum. 

We start checking the hives. As it can be seen Hurrem is very calm. In these days some beekeepers claim that carniol is the best bee race. They praise carniol to the sky. They ignore local gene resources. Is there any bee more beautiful than the local ecotypes? I don't think so. I'm writing these because i have tried so many bee races up to today.
 
Görüldüğü gibi Hürrem son derece sakin bir arı...
As it can be seen Hurrem is a very calm bee.
Şuan açtığımız koloninin kraliçesi... Majesteleri Hürrem...
The queen of the colony we are inspecting now... Her Majesty Hurrem....
Bu da Hürrem'in bir başka kızı... geçen sezon en yüksek verimi bu koloni vermiş. Bugün damızlık olarak bunu kullanacağız.
Here is an other daughter of Hurrem... this colony made the highest yield last year. Today we will use her as stud.
Bu arada benim getiridiğim ana kutuları sakinleşti.
Mean time the mating nucs i have brought with me have calmed down.
Ana arı yetiştirme malzemelerini almak için Mehmet Ağabey'in deposuna gittik. Güzel bir soğutma kabini var.
We went to Mehmet Gencunal's warehouse to get queen rearing equipment. He has a nice cooling cabin for frames.
Malzemeler monte edildi ve üzerine şekerli su püskürtülerek bakıcı koloniye verildi.
The equipment were assembled and sugar syrup was sprayed and they were given to colony, whose duty is to take care of the transferred larvae.
Derken zaman çok hızlı geçti, biraz geç de olsa öğle yemeği için hazırlık yapmaya başladık.
As we were getting ready for larvae transfer, the time passed so fast, so we started making preparations for the lunch.
Öğle yemeğinde tavuk kapama var.
The lunch is chicken cooked in metal box.
Önce ateş yakıldı.
First the fire is ignited.
Daha sonra ateşe daha fazla odun eklendi.
Then more wood is added to the fire.
Bir saatin sonunda....
At the end one hour....
Çok lezzetli olmuş...
It was very delicious....
Yemekten sonra kendimi dumana maruz kalmış, midesi bal dolu bir arı gibi hissettim.....     :-)
After this delicious lunch, i felt like a bee that is exposed to smoke and whose stomach is full of honey...   :-)

Şimdi larva transferi zamanı...
It is time for grafting the larvae....
 
 
Bu Mehmet Gençünal tarafından geliştirilmiş bir transfer aleti. Ucu çulluk kuşunun esnek tüyünden yapılmış.  O da yaptığı bu aleti ilk kez larva tranferinde kullandı. Transferde başarılı oldu fakat ne kadar kullanışlı bunu söyleyemeyeceğim.

This is a grafting tool developed by Mehmet Gencunal, its tip is made of flexible feathers of woodcock. It was the first time he used it for transfering larvae. He was successful but I can't make a comment on how handy it is.

Larvalar bakımı yapacak olan koloniye verildi.
The larvae are given to the colony whose duty is to take care of the transferred larvae.

Mehmet Ağabey, Hürremler'in topladığı polenleri almaya başladı. O gün çok güçlü bir polen akışı var.
Mehmet started to harvest the daily pollen gathered by his Hurrems. There was a very good pollen flow that day.
Gören gözün hakkı var. Tadına baktık. Çok lezzetli.
We got our share and tasted the pollen. It was very delicious.
Mehmet Ağabey bizi evinde davet etti. Salonda bundan 25 yıl önce doldurulmuş bir kartal trofesi beni karşıladı.
Mehmet Gençünal invited me to his house. And in the hall an eagle trophy met me.
Bu kartalı başkası vurmuş, bulduğunda ölmek üzereymiş. Onunda içi ziyan olmasına izin vermemiş ve trofe yaptırmış.
Some one else had shot this eagle. When he found the eagle, it was about to die, so he took the eagle and made a trophy.
Evden ayrıldık ve köy meydanına indik.
We left the house and went to the square of the village.
Yaşlılar kahvede sohbet ediyorlardı.
The old were chatting in the cafe.
Mehmet Ağabey'in bir kaç eski arkadaşıyla sohbet ettik.
We chatted with some of Mehmet Gençünal's old friends.
 
Köy meydanındaki tarihi çeşme. 1925'te yapılmış.
The historical fountain at the square. It was built in 1925.
Köyün tarihi camii. Orhan Gazi zamanında yapılmış. Eğer Orhan Gazi'nin 1326 - 1359 yılları arasında hükümdarlık yaptığı düşünülürse, bu cami en az 653 yıllık.
The historical mosque of the village. It was built in the period when Orhan Bey ruled the Ottoman Beylik.If Orhan Gazi ruled Ottoman Beylik from 1326 to 1359, then this mosque is at least 653 years old.
Minaresi ve Doğu Duvarı hala orjinal. Diğer kısımları tadilat görmüş.
Its minareth and East Wall are original. The rest got restoration in history from time to time.
Giriş Kapısı...
The Entrance Door ....

Doğu Duvarı...
The East Wall...

O gece eve epey bir geç döndüm.
That night i returned home very late.
*************************************************
Üç hediye oğul - Three gift swarms

Susurluk'un Okçugöl Köyü'nde ikamet eden Dayım Mustafa Torun'un arıları var. O arılarını oğul alarak çoğaltıyor.

My uncle, Mustafa Torun, who lives in Okçugöl Village of Susurluk, has got bees too. He prefers breeding his bees by swarming.
 

Kolonilerimin büyük çoğunluğunu kaybettiğim için bugün bana üç oğul hediye etti. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Since i lost most of my colonies he gave me three swarms as present. I would like to thank him once more from my blog.

El Apicultor Rey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder