15 Mayıs 2014 Perşembe

Başlıksız... / Titleless...

Yazacak çok şey var ama yazmaya dermanım yok... resimler her şeyi anlatıyor zaten...
There are lots of things to write but i don't have enough strength to write... the pictures tell everything...
**************************************************


Birilerinin anlattığı 1800'lerdeki madencilik ...
Kendilerine gelince hedef '2023' işçiye gelince '1862' ....

Mining sector in 1800s...
When the issue is their being at power, the slogan is "target 2023", but when the issue is labourer rights, the slogan is "1862"


 [ "Mummy! Dad came home !" ]





14 Mart 2014 Cuma

Mafya musallat olursa ! / If Mafia pesters !

Bir arıcıdan haraç almaya kalkışan mafya, iki milyonun üzerinde arıyı öldürüyor.

  • Arı Çiftliği sahibinden haraç almaya çalışan İtalyan Mafyası iki milyondan fazla arıyı öldürdü.
  • Saldırı, gece, demir kesme makasları ve kutu kutu böcek ilacı ile gerçekleştirildi.
  • Öldürülen arılar, İtalyan Millefiori (Binçiçek) Bal Firmasını özenle seçip yetiştirdiği damızlıklardı.
  • Polis yetkilileri, gerçekleştirilen saldırıyı organize suçlar kapsamında değerlendirdiklerini açıkladı.
  • Arıların sahibi; “Tekrar bulunduğumuz yere gelmek aylarımızı alacak” dedi.


Bir İtalyan arıcılık şirketi, şüpheli bir mafya saldırısından sonra yaklaşık 370.000 TL (£100,000) zarara uğradı.
Polis, saldırının onlarca kutu böcek ilacı ve koruyucu maske kullanılarak yapıldığına inanıyor. İtalyan polis şeflerine  göre, saldırı, Pisa yakınlarındaki Titignano bölgesinde arılığı bulunan arıcının, mafyanın istediği haracı ödememesi sonucu gerçekleştirildiğini, fakat arıcının, kendisine daha önce göz dağı verildiğini yada kendisinden para istendiğini çekinceleri nedeniyle inkâr ettiğini düşünüyor.
Arı çiftliği bünyesinde, İtalyan Millefiori (Binçiçek) markası balların üretilmesinde kullanılan ve daha önce ödül almış arıları barındırmakta idi. İtalyan polisine göre mafya üyeleri, gece demir makaslarıyla tel örgüyü kestiler ve onlarca kovana böcek ilacı sıkarak kaçtılar.
Çiftlik sahibi Sergio D'Agostino
Çiftlik sahibi Sergio D'Agostino: “Kim böyle bir şeyi yapmak ister, iç bir fikrim yok. İki milyondan fazla arım öldü ve bunu ekonomik maliyeti çok büyük – burada on binlerce Euro’dan bahsediyoruz. Bu mevsim arıların üremelerinin doruk yaptığı bir mevsim ve bunu yapanlar bunu biliyorlar. Bu saldırı öncesi bulunduğum yere tekrar gelmek aylarımı alacak. Her hangi bir dükkândan alınabilecek güçlü böcek ilaçları almışlar ve kovanlara sıkmışlar. Bu bir katliam. Bunu yaparken de, görünmemek için gece yapmışlar. Şuan her bir kovanın değeri yaklaşık €400. Kısa süre içinde arılar zirveye ulaşacak ve yeni bölmeler yapacaktık, şimdi bunu iptal etmek zorundayız ” dedi.
Polis sözcüsü de: “Bu saldırının ne yaptığını bilen mafya üyeleri tarafından gerçekleştirildiği aşikâr. Güçlü böcek ilaçları kullanılmış ve şüphelilerin korunmak amacıyla maske taktıklarından şüpheleniyoruz. Yerel hastanelerin acil servislerine çok fazla arı sokması şikayetiyle gelen olup olmadığını sorduk ama bu konuda olumlu yanıt alamadık. Bu işin organize bir suç olduğu ihtimal dâhilinde. Arı çiftliğinin sahibi ile yakın temas içindeyiz, geçmişte tehdit edilip edilmediğini yada haraç vermek zorunda kalıp kalmadığını çözmeye çalışıyoruz. Sonuçta bu, ciddi miktarlarda paranın döndüğü bir iş” dedi.


Konu ile ilgili detaylı haberler aşağıda yazılmıştır:




The details of this post and the related news have been shared on the links above.










25 Şubat 2014 Salı

İstanbul Arıcılık Fuarının ardından ... / After İstanbul Beekeeping Fair

Türkiye'de pek çok arıcının yaptığı gibi geçen hafta bizde arıcı arkadaşlarımızla İstanbul Arıcılık Fuarı'na gittik.
As many beekeepers did, together with our friends we went to İstanbul Beekeeping Fair.
Ben bu fuara ilk kez katılıyorum. Geçen yıl kars'taydık, çok istememe rağmen kısmet değilmiş.
This is the first time im visiting this fair. Last year i was in Kars, though i wanted it so much it was impossible.
Refik Koca Ağabey'imiz resmimizi çekiyor, bizde onu çekelim.
Refik Koca is taking our photo, so let's take a photo of him.
Gece uzun, acıkırsak diye kumanya, 1 ayran 2 poğaça...
The night is long, 2 cheese buns with a glass of Ayran for refection ...

Feribottayız ve bu da otobüsümüz,... / We are on the ferry and here is our bus,...
Enver Öner ve Enver Mutlu  / Enver Oner and Enver Mutlu
Sigara içmeyenler üst güvertede toplanıyor.  /  The non smokers gather on the upper deck.
Sigara içenler aşağıda,... / The smokers are downstairs,...

Sigara içenler de nihayet sohbetimize katıldı. (Soldan Sağa: Adnan Elçi, İbrahim Koca, Bendeniz, Enver Mutlu)
The smokers joined our chat at last. (From Left to Right: Adnan Elci, Ibrahim Koca, Me, Enver Mutlu)
Sabah saat 04.30 - Tarihi Eyüp Sultan'dayız.  /  04.30 a.m. - We are in Historical Eyup Sultan Mosque.
İnsanlar sabah namazı için gelmeye başlıyorlar.
As time passes, people start to arrive to the mosque for mornin prayers.
Kubbe,  / The dome,

Avizeler, /  The chandeliers,
Duvar süslemeleri, ... hepsi birer sanat şaheseri....
Wall ornaments,... all are fine piece of art...






Namaz çıkışı,... / After the morning prayers,...
Kahvaltı zamanı,... ve sıcak bir karşılama...
Breakfast time,.... and a sincere welcome...

Kahvaltı çoktan hazırdı,....
The breakfast was already ready,...



Adnan Hocam kapmış hemen bir tabak, çok acıkmış olmalı...
My Dear Friend Adnan has grabbed a styrofoam table d'hote
Menü: Maydanoz, Peynir, Kırmızı Biber, Salam, Zeytin, Sarma, Domates, Salata ve 2 Peynirli Poğaça
Menu: Parsley, Cheese, Red Pepper, Salami, Olives, Turkish Sarma, Tomatoes, Cucumbers and Two Cheese Buns
Ve elbette Bal....  /  And of course Honey ....
Bahçesinde kahvaltı ettiğimiz tarihi medrese artık bir kültür merkezi olarak hizmet veriyor.
The old historical madrasa bulilding, in whose garden we had breakfast, now serves as a facility for cultural meetings.
Kahvaltıdan sonra çaya devam. / We continue with tea after breakfast.
Bir fotoğraf çektirelim diyoruz, kalabalıklaştıkça kalabalıklaşıyor.
We intend to have a picture taken, but anyone who saw us wanted to join.



Feshane'ye varıyoruz. (Bir zamanlar Osmanlı'nın Haliç kenarında fes ürettiği bu yer bugün bir sergi merkezi olarak hizmet veriyor.)
We arrive at Feshane. (Feshane, which once up on a time Ottoman Empire used to manufacture fes, now serves as an exhibition center. It is right next to Golden Horn. )
Girişte bir kamyon dikkatimizi çekiyor ama tanıtımını gün içinde izleyebildik ancak.
A truck drives our attention but only in the afternoon we were able to watch the demonstration.

Giriş  /  The Entrance
Çocukların yaptığı arı resimler  / Beautiful bee paintings drawn by children.
Bizim ekipten herkes bir anda standların arasına dağılıyor.
Almost all members of our group start visiting the stands.
Cam bir kovana konmuş koloni  /  Colony placed in a glass hive

İbrahim ve Adnan, metre ellerinde hemen ölçmeye başlamışlar.
Ibrahim and Adnan, measuring the products with a tape measure.
Sabah olduğu için etraf daha tenha
Since it is morning, not so many visitors
Çeşitli ballar  /  Various honey
Bu kovan yayları kullanışlı görünüyor ama daha önce hiç kullanmadım.
These hive spring clips seem handy but i haven't used before.
%100 Türk tasarımı, Sadri Demircioğlu'nun geliştirdiği suni tohumlama cihazı
100% Turkish artificial insemination device, designed by Sadri Demircioğlu
Fuara çiftleştirme kutularında getirilmiş minik koloniler
Tiny colonies wintering in mating nucs.

Tigem ! Devletim her işi halletmiş, bir bal üretmesi kalmıştı. Ona da başlamışlar nihayet! Aslında devlet bola bola ana arı yetiştirse, eğitim çalışmalarına önem verse arıcılığa daha çok şey kazandırmaz mı?

Tigem ! A state owned farm, started beekeeping and honey production as a result ! Wouldn't it be better if the state only raised sufficent number of queens and provided queens at reasonable prices, and gave more importance to beekeeper training activities?
Tigem Balı - kavanozlarda  /  Tigem honey - in jars
Artvin'den Hakiki Damızlık Kafkas Kraliçesi
Genuine Stud Caucasian Queen from Artvin
Majesteleri - Her Majesty


Polen kurutma fırınları,... bizde geçen sene yaptık ama çok daha ucuza mal ettik. Paslanmaz olduğu için buradakiler çok uçuk fiyatlarda.
Pollen dryer ovens... we made a pollen oven last year, the cost was really reasonable. But since these were made of stainless steel, their price is really high.
Mehmet Gençünal Ağabey'imizin de standını ziyaret ettik.
We visited Mehmet Gençünal's stand as well.
Bu yılın yeni ürünü, arı ekmeği aparatı
This year's new product; Bee Bread (Perga) Apparatus
Ve oksalik asit buharlaştırıcımız... /  And oxalic acid evaporator...
İlerleyen saatlerde asker arkadaşım Engin geldi, fuar bahanesiyle onunla da görüştük.
In the following hours Engin, my friend from my military service, came to see me.
Saat ilerledikçe fuar daha da kalabalıklaşmaya başladı.
As time passed, it started to become more crowded.
Bu yıl satılan ballar arasında krem bal da vardı ama kaç kişi aldı bilmem. Yeni ürünü pazara sokmak her zaman zor olmuştur.
There was cream honey among the honey of this year but i don't know how many people bought it. It has always been difficult to introduce new products to market.
%100 saf paslanmaz bal süzme makinesi. Bal süzme makinemi yenileyip bunlardan bir tane almam gerekli.
100% pure stainless steel honey extractor, i should renew my extractor and buy one of these.
Paslanmaz Güneş Mum Eriticisi - Stainles Solar Wax Melter

Batı Trakya'dan gelen Türk kardeşlerimizin standını da ziyaret ettik.
We visited the Turkish beekeepers stand coming from Western Thrace.
Halit HALİL İBRAM - Kendisi ile tanışmak bir şerefti.  /  Halit HALIL IBRAM - It was a pleasure to meet him.
Batı Trakya'dan bal - Honey from Western Thrace

Balkan Arıcılar: Soldan Sağa; Kemal Öztürk, Halit Halil İbram, Adem Hocaoğlu, Enver Mutlu ve ben
Beekeepers from Balkans: From left to right: Kemal Ozturk, Halit Halil Ibram, Adem Hocaoglu, Enver Mutlu and me

Değişik bir tasarım ama ne kadar kullanışlı olduğu tartışılır.
A different desing but how practical it is, is discussable.

Öğlen ziyaretçi sayısı zirve yapıyor.  /  In the afternoon the visitor number reaches peak.
Bir resim bazen onlarca sayfa yazıyı anlatır, ben yorum yazmayacağım. Dikkatli bakan anlar ne demek istediğimi zaten...    :-)
Dışarı çıkıyoruz ve bu sistemin çalışmasını inceliyorum. Gözüme pek kullanışlı gelmedi.Pahalı olduğunu da düşünüyorum.
We went out and i had the chance to examine this system. It didn't seem so practical to me. I guess it is expensive as well.




Çıktık, elimiz kolumuz dolu.  /  finally we finished the visit, all hands and arms full.

Yakın zamanda sefere başlayan deniz uçağı - Haliç Mudanya arası çalışıyor. Artık Bursa, İstanbul'a daha yakın.
The sea planes that started their flights recently - They fly from Golden Horn to Mudanya and of course back. Now Bursa is more closer to İstanbul.

Haliç'ten resimler  /  photos from Golden Horn



İstanbul'a bahar gelmiş.  /  Spring has come to Istanbul.
Otobüsümüz geldi, tüm alışverişimizi bagaja koyuyoruz.
We put all our bags to the bus' trunk
15 dakika sonra Eminönü Meydanı'ndayız.
In 15 minutes we are in Eminonu Square.
Ahi Çelebi Camii'nin yanında arkadaşım Kadir'i bekliyorum.
I'm waiting for Kadir, one of my best friends, next to Ahi Celebi Mosque.

İşte geldi. / Here he comes.
Sonra Eminönü'ne yürüdük.  /  Then we walked to Emnonu.
Bir yere oturuyoruz. / We take a break to have something.
Sonra Berkay bize katılıyor.  /  Then Berkay joins us.
Bir şeyler atıştırıyor ve sohbet ediyoruz. /  We get snacks and chat.

Sonra Sultan Ahmet Meydanı'na geçiyoruz. Sultan Ahmet Camii.
Then we move to Sultan Ahmet Square. The Blue Mosque.
Ve Kilise olarak inşa edilen, sonra cami olarak hizmet eden ve günümüzde artık bir müze olan Ayasofya...
And Hagia Sophia, built as a church, served as a mosque, now a museum.
Biraz daha sohbet ve sıcacık salepler...
Some more chat and hot saloop...




Arıcılar bir araya geliyor ve otobüsü beklemeye başlıyoruz.
As the beekeepers gather and we start waiting for the bus.

İşte otobüsümüz.  / Here is our bus.
Veda zamanı... /  Time of farewell.

Tekrar yoldayız. İstabul'da bizi ağırlayan tüm arıcı dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.
We are again on the way back. I would like to thank all the friends meeting us in İstanbul and offering us their friendship and hospitality.


Boğaz,... iki kıtanın buluştuğu yer.
Bosphorus... where two continents meet.

Tekrar feribottayız,... ve soğuk havaya aldırmadan üst güvertede sıcacık sohbetlerde...
We are again on the ferry,... no matter how cold it is, we are chatting on the upper dock...