17 Şubat 2013 Pazar

Arılar olmadan asla ! / Never without bees !

Eşimin tayini, Şubat 2012'de, Kars - Digor'a çıkınca, bizde mecburen arılarımız emanet ettik ve çıktık gurbete. Bu zaman zarfında arılardan 3 ay ayrı kaldık. Bu yüden bloğumda da fazla bir şey yazıp çizemedim. Ve şunu anladım ki uzun süre arısız kalmak çok kötü ve zor bir şeymiş.

Since my wife was appointed to Digor - Kars in Feb. 2012,i had to consign my bees and leave for my family. During this period, i was away from bees for three months. I couldn't share so many things in my blog as well. There, i understood that living without bees for such a long time was very bad and difficult.
...
26 Ocak 2013 / 26th January 2013
Yarı yıl tatili. Karacabey'e gelmek üzere Digor'dan ayrıldık.
Mid-term holiday. We left Digor for Karacabey.

 Digor'dan bazı manzaralar... / Some pictures from Digor....
 
 
 
 Hava alanında,... / At the airport,....
Evde bir süpriz bizi bekliyordu.... / A surprise was waiting us at home ....
 Bir oyuncak at .... / A rocking toy horse
  
29 Ocak 2013 / 29th January 2013
Karacabey'e ayak basar basmaz bulduğum ilk fırsatta ustamızın yanında aldık soluğu. Gerçi geceydi ama gece dahi olsa, bizim gibi arı delileri için kovan kurcalamanın sonu yok.

After arriving to Karacabey, i visited my master as soon as i could. Though it was night, we had no obstacles for checking the bees. Cause we all were mad about bees.

 Gecenin bir vakti, Halil Bilen arılığı... / Night time, Halil Bilen's apiary...
 Kışlayan çiftleştirme kutuları... / Wintering mating nucs....
 Şubat ayında bu arı kadrosu müthiş ... / The number of population in February is superb...
Arıların bekçisi Ada / Ada, the keeper of the bee hives
31 Ocak 2013 / 31st January 2013
Yeni kovan siparişi vermek için Bayramdere Köyü'ne Marangoz Yunus Usta'ya gittik.
To order some new hives we drove to Bayramdere Village, to Carpenter Master Yunus.
 Yunus Usta'nın atelyesi... / Master Yunus' workshop...
Atelyenin hemen yanındaki bir yapı dikkatimi çekti. / A building next to the workshop draw my attention.
 Bu eski usül bir değirmendi. / This was an old style water mill.
Mısır unu elde etmek için mısır öğütüyorlardı. / They grined maize to produce maize flour.


 Eski değirmen taşları / Old mill stones
Sonra Yunus Usta'nın arılarını da ziyaret ettik. / Then we visited Master Yunus' bees. 
O gece Bandırma'ya yemeğe davet edildik. Bandırma'ya kadar gitmişken, Bezirci'ye gidip Bekir Arsan Ağabeyimizi görmemek olmaz. Duymuşlar geldiğimizi, Sağolsun Gönen'den Adnan Elçi ve İbrahim Koca'da geldiler.

That night we were invited to Bandırma by my uncle for a dinner. As i went to Bandırma, it would be inappropriate not to visit beekeeper friend Bekir Arsan. As they heard my coming to Bezirci to visit Bekir Arsan, Adnan Elçi and İbrahim Koca from Gönen joined us as well.
Soldan sağa - Bekir Arsan, ben, Adnan Elçi, İbrahim Koca
Left to Right - Bekir Arsan, me, Adnan Elçi, İbrahim Koca
1 Şubat 2013 / 1st February 2013
Enver'den aldığım bilgiye göre kışın ölen arılarım olmuş, ve ne yazık ki bazıları açlığa bağlı yağmalamadan. Kritik stok seviyesinde olanları da düşünerek arılara şurup verdim

According to the information i got from Enver, some of my colonies collapsed due to the depredation depending on hunger. Taking the critic honey level in colonies into consideration, i gave sugar syrup to my hives.
 Şeker şurubu - Sugar syrup
 Arılığın son durumu, 01 Şubat 2013 / From my apiary, 1st Feb. 2013
 Güçlü kolonilerden birisi / One of the strong collonies
 
 
Doğuda hala kara kış devam ederken memleketimde çiçekler açmış / Though it is winter in Eastern Turkey, flowers have blossemed in my hometown.

6 Şubat 2013 / 6th Feb.2013

Komşu ilçe Mustafakemalpaşa'daki bir helva imalathanesine kek kardırmak için gittik.
We went to the neighbouring town of Mustafakemalpaşa, to knead some soft candy fot our bees.

Mustafakemalpaşa'ya gelmişken arıcı dostumuz Ahmet Arslan'ı ziyaret etmemek olmaz. Ahmet Arslan ağabeyimiz Güllüce İlkokulunda Müdür.

As we came to Mustafakemalpaşa, we visited our beekeeping friend Ahmet Arslan. He is the principal of Güllüce Primary School.
Dostum Enver ve Ahmet Arslan - yukarıda / Ben ve Ahmet Arslan - aşağıda
My body Enver and Ahmet Arslan - above  / Me and Ahmet Arslan - below

Geleceğimizi haber verdiğimiz için bize çay ve ikramlık bir şeyler hazırlamışlar.
As we informed them about our coming, they have prepared tea and some cookies to serve us.
Mustafakemalpaşa'da ağaçlar tomurcuklanmaya başlamış.
Trees have started to bud in Mustafakemalpaşa.
7 - 12 Şubat 2013 / 7 - 12 Feb. 2013
 Arkadaşlarımın çoğu İstanbul'da Arıcılık Festivalinde, ben se Kars'ta eşya topluyorum.
As most of my friends are in İstanbul for İstanbul Beekeeping Festival, i'm in Kars to pick up my belongings.

Veni, Vidi, Vici
Romalı Sezar söylemiş, "Geldim, Gördüm, Yendim"  diye, benimkisi de o hesap. Artık eve dönme, sevdiklerimize dönme, arılarımıza dönme zamanı.

Ceasar of Rome had said, "Veni, Vidi, Vici," meaning "i came, i saw, i beat." That is what happen for me as well. It's time to go back home, time to converge to our beloveds, time to converge to our bees.


Arı, arıcı, kovan, körük, maske, eldiven, polen, bal, kek, mum, güve, arıcılık, Karacabey, bursa, Mustafakemalpaşa, bandırma, Balıkesir, bursa, , civan, matlı, Halil, bilen, murat, çakır, Yusuf, gürbüz, Mehmet, gençünal, Kenan, gişan, Gökhan, bakırcı, bünyamin, yiğit, alit, türk, kokkini, melisa, çeşnigir, devleme, çamlıca, dağkadı, Bakırköy, süt, Uludağ, derneği, İbrahim, çakmak, selvinar, seen, ebru, borum, agam, onur, girişgin, levent, aydın, μελισσοκόμος, κυψέλη, καπνιστής, μάσκα, γάντια, γύρη, το μέλι, κέικ, κερί, σκώρο, μελισσοκομία, biodlare, bikupa, rökare, mask, handskar, pollen, honung, tårta, stearinljus, nattfjäril, biodling, birøkter, bikube, røyker, maske, hansker, pollen, honning, kaker, stearinlys, møll, birøkt, pszczelarz, ula, palacz, maski, rękawice, pyłek, miód, ciasto, Świeca, Ćma, pszczelarstwo, apicultor, colmeia, a máscara de fumante, luvas, pólen, mel, bolo, vela, apicultura mariposa, méhész, méhkas, dohányzó, maszk, kesztyű, virágpor, méz, sütemény, gyertya, lepke, méhészet, Ape, apicoltore, alveare, fumatore, maschera, guanti, polline, miele, torta, candela, falena, l'apicoltura,Bee, Imker, Bienenstock, Maske, mehiläishoitaja, mehiläispesä, tupakoitsija, naamari, käsineet, siitepöly, hunajaa, kakku, kynttilä, perhonen, mehiläishoito, apiculteur, ruche, fumeur, masque, gants, le pollen, le miel, gâteau, bougie, papillon, Abejas, apicultor, colmena, fumador, máscara, guantes, polen, miel, pastel, velas, la polilla, la apicultura, l'apiculture, Бджола, бджоляр, вулик, курець, маски, рукавички, пилок, мед, торт, свічки, молі, бджільництво, Пчела, пчеловод, улей, курильщик, маски, перчатки, пыльца, мед, торт, свечи, моли, пчеловодство, ფუტკრის, მწეველად, ნიღაბი, ხელთათმანები, თაფლი, ნამცხვარი, სანთელი, მეფუტკრეობა,  زنبور عسل، پرورش دهندهء زنبور عسل، کندوی عسل، سیگاری، ماسک، دستکش ، گرده ، عسل ، کیک ، شمع، بید، پرورش زنبور عسل،