3 Mayıs 2012 Perşembe

Kars Gezisi / A Trip to Kars

26 Nisan 2012 Perşembe / 26th April 2012 Thursday
Bir süredir Kars'a, eşim ve minik arım (kızım)'ın yanına gitmek üzere program yapıyordum. Yola çıkmadan önce bazı işleri halletmem gerekiyordu. Geçen sonbaharda kurduğumuz zeytinler olmuş, satmak üzere bir kaç kutu zeytini Mustafakemalpaşa'ya, Emin Ağabey'e götürdüm. (Emin Ağabey şarküteri işletiyor.) Eeee Mustafakemalpaşa'ya gidip Halil Bilen Usta'mıza uğramamak olmazdı tabi.

I was making plans to fly to Kars to see my wife and little honey bee (my daughter). Before leaving, there was some work that needed to be settled. The olives harvested last autum were almost ripe, so i took some olives to Mustafakemalpaşa to Emin, a friend who runs a delicatessen. He sells our olives. Whenever i go to Mustafakemalpaşa, i always visit my beekeeping master Halil Bilen.

Kendisini arılığında çalışırken buldum.
I found him working in his apiary.
19 Nisan'da çok berbat bir fırtına vardı. Fırtına kovanların hemen arkasındaki 90 kavağı yıkmış fakat şans eseri hiç bir ağaç kovanların üzerine devrilmemiş.
There was a terrible storm on 19th April. The storm knocked down 90 poplar trees, which were just behind the hives but luckily no trees hit the hives.
 
 
Ustamız bize soda ikram etti. Biraz sohbet ettik.
Master Bilen served us mineral water and we chatted for some time.
Ustamız bir süre önce yumurtadan çıkan civcivleri için bir kümes yapmış.
Our master built a coop for his new born chicks.
Bilen Ustamız, ana yetiştirmeye başlamak için, ana kutularını, yavaş yavaş doldurmaya başlamış.
Our master started to fill the mating nucs in order to start raising queens.
 
Ana kutularının hemen yanına da kurutmak için polenleri sermiş.
He placed the pollen next to the mating nucs in the shade to dry.
Beraber polenlerin tadına baktık.
We tasted the pollens together.
......
Öğleden sonra, Kars'a gitmeden önce kendi kovanlarımı kontrole gittim.
In the afternoon, i went to check my hives before going to Kars.
Önce minik oğulumuz,...
First, our tiny swarm,...
İşte majesterleri, henüz çiftleşmemiş.... tam fotoğraf çekerken arkasını döndü.
Here is her majesty, not mated yet... just as i was taking the picture she turned her back.
Sonra stoklama kovanı...
Then our stock hive...
Tüm şerbeti içmişler ve fondan şekeri bitirmişler...
They drank all the sugar syrup and ate the fondant candy...
Koloniye performansları doğrultusunda yeni şurup verildi.
New syrup is given to the colony due to their performance.


Sonra arılığıma gittim...Then i drove to my apiary....
Biliyorum, arılık ot içinde ama ne yapayım? Zaman bulamıyorum.
I know, my apiary is covered by weeds but what can i do? I don't have any time to trim them.
 Kontrollerim esnasında 10 numaralı kovanın oldukça güçlü ve 47 numaralı kovanında son derece zayıf olduğunu gördüm.
During my controls i saw that hive number 10 was quite strong and crowded and hive number 47 was rather weak.
İki kovanın yerini değiştirmeye karar verdim, böylece her iki kovanda dengelenecek. Bazı arıcılar bu uygulamaya katılmayabilirler ama bu yöntem aynı zamanda arının oğul verme riskini de azaltıyor. (Yaklaşık olarak bir hafta burada olmayacağım.)
I decided to change the place of two hives, so that both hives will be balanced. Some beekeepers may disagree with me but this method also helps to dicrease the swarming risk. (I will be away for almost a week.)
Böyle uygulamalarda arının bir birini kırmaması için kimyon çok iyi ve doğal bir birleştirici. Özellikle keskin kokusu arıların birbirlerine saldırmasını önlüyor.
In such applications, cumin is a good and natural uniting agent. Especially the smell of cumin avoids bees attack each other.
10 numaranın kapağını açınca arıların formik asit buharını sevmediğini bir kez daha gördüm.
I, once more, saw that bees don't like the formic acid vapour.
Formik asit kanalını arı sakızı ile kapatmaya çalışmışlar.
They tried to cover the formic acid canal with propolis.
Tüm çerçevelerin üstüne kimyon...
Cumin on all frames...

Sonra, 47 numara 10 numaranın yanına...
Then number 47 next to number 10 ....
47, 10'un yerine...
47 in the place of 10....
10, 47'nin yerine...
10 in the place of 47...

Sonuç ?????????
The result ???????

Baştan çekinen fakat sonra mecburen kovana giren tarlacılar
Foragers, first hesitating to enter the hive and then entering the hive
************************************************
 
Aynı gün öğleden sonra arkadaşım Enver geldi ve beraber "Parça Boyu" denilen mevkiye gittik.
The same day my friend Enver came and we went to the region named "Parca Boyu"
Parça Boyu, Karacabey'e yaklaşık 3 - 4 km uzakta. Adını çok duymama rağmen bende ilk kez gittim. Çiftlikler, otlaklar ve tarlalar içiçe geçmiş. Enver'in burada oğul tuzakları var. Gelmişken iki tuzak da bana bıraktık.

Parca Boyu is only 3 - 4 km away from Karacabey. Though i have heard its name so many times, this is the first time i have been to this region. Pastures, farms and fields have nested here. Enver has swarm traps here. We decide to leave two traps for me.
İlk durağımız Güneş Çiftliği...
Our first stop is Günes Ciftligi (The Sun Ranch)...
Enver, kovanlara, oğul çekici parfüm (feromon) sıktı...
Enver, sprays swarm perfum (pheromone) to the hives...
Parfüm konusunda çok iddialı,... işe yararyıp yaramadığını göreceğiz...
He is so assertive about the pheromone,... we will see if it works or not...
Sonra onun bölgeye kurduğu tuzakları kontrole gittik....
Then we went to check his trap hives...
Tüm tuzaklar titizlikle kontrol edildi.
All traps were controlled meticulously.
Bölgeden bri kaç resim...
A few pictures from the region...
 
 
26 Nisan - Gece / 26th April - Night
Artık Kars'a gitme vakti,... önce otobüs...
It is time to go to Kars,... first by bus....
27 Nisan - Sabah / 27th April - Morning
Sonra hava alanı ve işte uçağımız....
And then the airport and here is our plane...
Uçakta mütevazı bir kahvaltı....
A modest breakfast at the plane...
Türkiye'nin batısı her ne kadar ısınmış olsa da İç Anadolu'da kar başlıyor - Sivas civarları...
No matter how hot Western Türkiye is, the snow starts in Central Anatolia - somewhere near Sivas province..
Ve Kars'tayız...
And we are in Kars....
Kars Hava Alanı küçük bir hava alanı,... son yıllarda yurtdışı uçuşlarda başladığı için ihtiyaca cevap veremiyor... yeni hava alanı inşaatı başlamış fakat ne zaman biteceği henüz belli değil....
Kars Airport is a small airport,... since international flights started in recent years, it can not carry the air traffic... construction of the new building had started but no one knows when it will be finished...
Öğlene doğru Digor'a vardım... Ekiple hasret giderdik...
I arrived Digor by noon... No more yearning left...
Ertesi gün ihtiyaçları karşılamak üzere eşimle birlikte tekrar Kars'a geldik... Kars'a gelmişken hemşerim Osman'ı da ziyaret ettik. Buraya ilk geldiğimizde Osman bize çok yardımcı oldu. Gurbette 16 plakayı görmesi bir başka oluyor.

The next day i came to Kars with my wife in order to make some shopping.... As we came to Kars, we visited our citizen (Osman is from Karacabey, too.). When we first arrived to Kars in February, Osman helped us a lot. It is really touching to see the car number 16 when you are homesick. [The traffic code of my hometown is 16]
Alışveriş her yerde aynı....
Shopping is the same everywhere...
***********************************
Biraz Kars'tan bahsedeyim....
Let me give you some brief information about Kars....

Kars'ın tarihi M.Ö. 130'lara kadar geri gider. Uzun uzadıya detaya girmeyeceğim fakat günümüz Kars'ının temelleri 1877'deki Rus işgalinden sonra atılmıştır.
The history of Kars goes back to 130 B.C. I won't go into detail but today's Kars was established after 1877, the date when the Russians invaded the city.
Ruslar, Kars'ta 40 yıl boyunca kalmışlar.Şehirin planlaması Ruslar tarafından yapılmış.Çok fazla tarihi taş yapı var ve hepsi klasik Rus mimarisinin birer örneği.
The Russians stayed in Kars for 40 years. The city was planned by the Russians. There are so many stone old historical buildings and all are typical sample of Russian architecture.
Böyle tarihi bir kentte çağdaş heykellerde mevcut.
There are contemporary statues in such a historical city.
Şehir alışveriş seçenekleri bakımından biraz zayıf,... bol çeşidi sadece büyük Migros'ta bulabilirsiniz.
The city is little bit poor on behalf of shopping choices,... Only Migros provides the most diverse shopping options.
Kars, balı ve kaşar peyniri ile meşhur.
Kars is famous for its gruyere cheese and honey.

Çok fazla bal ve peynir satan dükkan var.
There are so many shops selling gruyere cheese and honey.
Dayanamayıp hem bal hemde arıcılık malzemeleri satan bir dükkana girdim.
I couldn't stop myself and entered a shop selling honey and beekeeping equipment.
Çok zamanım yoktu ve dükkan sahibi Şerefettin Demirhan Bey'le biraz sohbet ettik.Kendisine, Kars'a üçüncü kez gelmeme rağmen neden hiç arı kovanı göremediğimi sordum.
I didn't have much time and we made a small chat with the shop owner Şerefettin Demirhan. I asked why i hadn't seen any hives though i had come to Kars three times before.
Kendisi de bana arıların kışlatmak amacıyla daha ılık olan komşu il Iğdır'a götürüldüğünü söyledi.
He answered that the bees were taken to Iğdır, the neighbouring province which has a milder climate, for wintering.
Daha sonra tekrar uğramak üzere söz vererek dükkandan ayrıldım.
I left the shop promising to visit again the next time i come to Kars.
Eve geri döndüğümüzde ise benim minik arım uyanmış, bahçede babannesinin kucağında bizi bekliyordu.
When we returned back home, i saw that my little bee had woken up and she was waiting us in the garden with her grandma.
*********************************
Ertesi gün kestiğimiz pet şişeleri toprakla doldurarak evimizin önüne soğan ektik.
The next day we cut some plastic water bottles into two and filled them with soil and planted fresh onions.
 
30 Nisan Pazartesi / 30th April Monday



 
Pazartesi günü eşimin çalıştığı köy okuluna kendisini ziyarete gittik,
On Monday, we went to the village school to visit my wife,
tabiki küçük arıyla birlikte.
of course with my little bee.
**************************
İlk kez Ermenistan'ı net bir şekilde gördüm. Önceki ziyaretimde kar yağıyordu, görememiştim..
For the first time i saw Armenia clearly. In my previous visit, it was snowy, therefore i couldn't see.

Arka planda görülen dağlar, tepeler Ermenistan toprakları.... Fotoğraf yeterince derinlik göstermiyor ama okul sınıra gerçekten çok yakın.
The mountains, hills seen in the background are the Armenian lands... The photo can not give enough deepness but the school is really close to the border.
**************************
Sevdiklerimize veda etme zamanı. (Sadece tesadüf, yine aynı uçak beni geri götürdü)
Time to farewell to our beloveds. (Just coincedence, the same plane took me back)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder