Şaka bir yana, Bandırma Bezirci Köyü'nden tanıdığım Bekir ARSAN ağabeyimiz kananlıyla büyük arıcılık üstadı Halil BİLEN hocamızla geçtiğimiz Şeker Bayramı tatilinde tanışma fırsatını yakaladım. Ve geçen hafta bir düğünü de bahane ederek kendisinin arıcılık mektebine kaydolmaya gittim.
Bilen Üstadımızla telefonlaştık ve Mustafakemalpaşa Çağlayan'da buluşmak üzere sözleştik.Bu arada da belirteyim, çok iyi arıcılık yapan ve bu işi iyi bilenler için İngilizce'de"Beekeeping Master" deyimi mevcuttur, yani Türkçe'siyle "Arıcılık Üstadı". Eminim ki Halil Hocamın Bloğunu izleyenler veya şahsen gelip onun arılığını göreler gerçekten kendisinin "Üstad" ünvanını fazlasıyla hak ettiğini göreceklerdir.
Buluşma noktasında beklerken biraz etrafın resmini çekeyim dedim....
İşte karşınızda Mustafakemalpaşa, Çağlayan....
Telefonumuz üzerine Halil Bilan Üstadımız hemen geliyor.
Tekrar merhaba hocam...
Gittiğimiz arılık dere kenarında olduğu için yol çok tozlu,.... (laf aramızda biraz tozda yuttuk hani,.... Eeee ne demişler, emeksiz yemek olmaz. Bizde iyi bir arıcı olacağız ya...Bu kadar toz yutmak iyidir... :-) )
hocamız bizi "Tekrar Hoşgeldiniz" diyerek karşılıyor....
Ders göreceğimiz arılığa da bir göz atalım; her yer kavaklarla kaplı, yazın arının bu gölgede sıcak stresi yaşaması neredeyse imkansız. Çalışan için de gölgede çalışmak çok iyi.
Gelir gelmez gözümüze ana kutuları takılıyor. Ve hocam başlıyor anlatmaya.
Ana Arı Bankası mı? O da ne hocam?
Vall çok iyi, Eylül ayında çiftleşmiş yumurtlama yeteneği olan ana arılar... Belki baharda çiftleşmiş olanlar kadar yüksek verimli değilmiş ama olsun sonbaharda yaşanabilecek olası ana kayıplarıyla baş etmede birebir. Kış atladıldı mı, ana sonra yenilenebilir. Görünen o ki öğreneceğimiz çok şey var.
Neyse anaları bankaya geri bırakıyoruz ve sohbete devam.Hocam çay demliyor....
Oooohhhh! Çaylar şahane olmuşa benziyor, yavşan kanı, tavşan kanı.....!!!
Tam biz çayları yudumlamaya başlamıştık ki Arıcı Mehmet ve İlhan Hocalar da geliyor.
Laf lafı açıyor, sohbet derinleştikçe derinleşiyor....
Tam o esnada gelen bir telefonla öğreniyoruz ki, Halil Ağabeyimizin dayısı, Onursal Büyüğümüz Enver Amca da geliyormuş yanımıza....
Muhabbetin nerelere vardığını anlatmama gerek yok sanırım, çaylar, kekler, poğaçalar...Ben böyle ziyarete hergün varım. :-)
Tartışılan başlıca konu çam balına gidecek miyiz gitmeyecek miyiz! (Ben o gün oradan ayrıldıktan sonra Halil Hocayla birdaha hiç görüşmedim, gidip gitmediklerini bilmiyorum, eğer gittilerse de artık detaylarını http://halilbilen.blogspot.com adresinden takip edebilirsiniz)
Bu esnada dikkatimizi arılığın hemen yanı başındaki boş tarla üzerinde uçuşan arı kuşları çekiyor. O kadar çok kuş varki, sanki pike yapn savaş uçakları mübarekler...
Biraz da arılığı inceliyelim diyoruz...
Ah ! Bu da ne...... Arılar herhalde benim yabancı olduğumu hissettiler ki birisi gelip kafamdan bir hoşgeldin iğnesi batırıyor....
Arılıktan bir iki panoromik görüntü çekiyorum.... İlerleyen dakikalarda hem Enver Amcamız hem de Mehmet ve İlhan Hocalar ayrılıyorlar arılıktan... biz de biraz daha ana arı yetiştirme işine odaklanıyoruz.
İşte size Mihrimahlar,.... Halil Hocam bu anayı, kayıtlı bir ıslah çalışması yürüten, bir başka arıcılık üstadı Sayın Mehmet GENÇÜNAL 'dan almış, secere tutarak o da aynı nesilden üretiyor. Eeeee Gençünal Üstadımız anasına Hürrem dediğine göre bu da olsa olsa Mihrimah olur artık her halde....
Ana yetiştirme konusunda bildiklerimin neredeyse sıfır olduğunu anlıyorum. Bu konuda daha 40 fırın ekmek yemem lazım, neyse zamanla, sabırla ve de hocamın ayrdımıyla,...
Bu arada gözümüze hocamızın kullandığı değişik bir kovan demiri takılıyor, belki aranızda daha önce böyle demir görenleriniz vardır ama ben ilk kez gördüm, çok da işlevsel bir alet....
O gün sohbetten ve arılarla ilgilenmekten zamanın nasıl geçtiğini anlamamışız. İkimizde saatin akşam 7'e doğru ilerlediğini fark edememişiz. Her ikimize de 5'er dakika arayla, saatin geç olduğunu ve akşam yemeğine beklediğimize dair telefon geliyor. Kısa bir vedalaşmadan/uğurlamadan sonra kendi adıma çok yararlı izlenimlerle oradan ayrılıyorum. İnşallah birgün bende kendimi Üstad Halil Bilen kadar geliştiririm ve bildiklerimi çevremdeki diğer arıcılara yararlı olurum.
Arı, arıcı, kovan, körük, maske, eldiven, polen, bal, kek, mum, güve, arıcılık, Karacabey, bursa, Mustafakemalpaşa, bandırma, Balıkesir, bursa, , civan, matlı, Halil, bilen, murat, çakır, Yusuf, gürbüz, Mehmet, gençünal, Kenan, gişan, Gökhan, bakırcı, bünyamin, yiğit, alit, türk, kokkini, melisa, çeşnigir, devleme, çamlıca, dağkadı, Bakırköy, süt, Uludağ, derneği, İbrahim, çakmak, selvinar, seen, ebru, borum, agam, onur, girişgin, levent, aydın, μελισσοκόμος, κυψέλη, καπνιστής, μάσκα, γάντια, γύρη, το μέλι, κέικ, κερί, σκώρο, μελισσοκομία, biodlare, bikupa, rökare, mask, handskar, pollen, honung, tårta, stearinljus, nattfjäril, biodling, birøkter, bikube, røyker, maske, hansker, pollen, honning, kaker, stearinlys, møll, birøkt, pszczelarz, ula, palacz, maski, rękawice, pyłek, miód, ciasto, Świeca, Ćma, pszczelarstwo, apicultor, colmeia, a máscara de fumante, luvas, pólen, mel, bolo, vela, apicultura mariposa, méhész, méhkas, dohányzó, maszk, kesztyű, virágpor, méz, sütemény, gyertya, lepke, méhészet, Ape, apicoltore, alveare, fumatore, maschera, guanti, polline, miele, torta, candela, falena, l'apicoltura,Bee, Imker, Bienenstock, Maske, mehiläishoitaja, mehiläispesä, tupakoitsija, naamari, käsineet, siitepöly, hunajaa, kakku, kynttilä, perhonen, mehiläishoito, apiculteur, ruche, fumeur, masque, gants, le pollen, le miel, gâteau, bougie, papillon, Abejas, apicultor, colmena, fumador, máscara, guantes, polen, miel, pastel, velas, la polilla, la apicultura, l'apiculture, Бджола, бджоляр, вулик, курець, маски, рукавички, пилок, мед, торт, свічки, молі, бджільництво, Пчела, пчеловод, улей, курильщик, маски, перчатки, пыльца, мед, торт, свечи, моли, пчеловодство, ფუტკრის, მწეველად, ნიღაბი, ხელთათმანები, თაფლი, ნამცხვარი, სანთელი, მეფუტკრეობა, زنبور عسل، پرورش دهندهء زنبور عسل، کندوی عسل، سیگاری، ماسک، دستکش ، گرده ، عسل ، کیک ، شمع، بید، پرورش زنبور عسل،
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder